Anksiyete Bozuklukları
Anksiyete Bozuklukları

Anksiyete Bozuklukları

Anksiyete bozuklukları, kişinin günlük yaşamını olumsuz etkileyen, yoğun kaygı, korku ve huzursuzluk hissiyle karakterize edilen psikolojik rahatsızlıkların genel adıdır. Bu bozukluklar yalnızca zihinsel değil, aynı zamanda bedensel belirtilerle de kendini gösterebilir. Çarpıntı, terleme, titreme, mide sorunları ve kas gerginliği bunlara örnektir.

Doğru tanı ve tedavi yöntemleri ile anksiyete bozuklukları kontrol altına alınabilir. Psikoterapi, ilaç tedavisi, gevşeme teknikleri ve yaşam tarzı değişiklikleri bu sürecin en önemli parçalarıdır.

Panik Bozukluk

Panik bozukluk, beklenmedik anlarda ortaya çıkan ve dakikalar içinde zirveye ulaşan yoğun korku ataklarıyla tanımlanır. Bu ataklar sırasında kişi kalp krizi geçirdiğini, boğulduğunu ya da kontrolünü kaybedeceğini düşünebilir. Çarpıntı, nefes darlığı, baş dönmesi, terleme ve göğüs ağrısına ek olarak psikolojik ateş basması gibi rahatsız edici belirtiler görülebilir.

Tedavi edilmediğinde panik bozukluk, kişinin sosyal yaşamını kısıtlayabilir. Bilişsel davranışçı terapi ve gerektiğinde ilaç tedavisi, panik atakların kontrol altına alınmasında oldukça etkilidir.

Sosyal Fobi

Sosyal fobi, başkaları tarafından olumsuz değerlendirilme, eleştirilme ya da küçük düşürülme korkusunun yoğun olarak yaşandığı bir anksiyete türüdür. Bu durum, çoğu zaman kişinin kendi performansı veya davranışları üzerinden başkalarının ne düşüneceği konusunda aşırı hassasiyet göstermesiyle ortaya çıkar.

Sosyal fobi yaşayan biri için topluluk önünde konuşmak, yeni insanlarla tanışmak, kalabalık ortamlara girmek hatta bir restoranda sipariş vermek bile yoğun kaygı sebebi olabilir. Bu kaygı, yüz kızarması, ellerin titremesi, terleme, sesin titremesi, kalp çarpıntısı ve mide rahatsızlıkları gibi belirgin fiziksel tepkilerle kendini gösterir.

Bazı kişiler bu durumlardan tamamen kaçınarak, iş ve sosyal yaşamlarında önemli fırsatları geri çevirir. Bu da zamanla özgüvende azalma, yalnızlaşma ve depresyon gibi ek ruhsal sorunlara yol açabilir.

Sosyal fobi, yalnızca çekingenlik değildir.
Çekingen insanlar sosyal ortamlarda kendilerini huzursuz hissedebilir, ancak sosyal fobisi olan kişiler için bu huzursuzluk çok daha yoğun ve hayatı kısıtlayıcıdır. Çoğu zaman “ya hata yaparsam”, “ya insanlar beni yargılarsa” veya “ya rezil olursam” düşünceleri kişinin zihnini meşgul eder.

Sosyal fobi tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), olumsuz düşüncelerin değiştirilmesini ve korkulan durumlarla başa çıkma becerisinin kazanılmasını sağlar. Maruz bırakma teknikleri, kişinin korktuğu sosyal durumlarla adım adım yüzleşmesini kolaylaştırır. Gerektiğinde psikiyatrist desteğiyle ilaç tedavisi de eklenebilir.

Erken dönemde başlanacak terapi, hem kaygı düzeyini hem de fiziksel belirtileri önemli ölçüde azaltır. Zamanla kişi, sosyal ortamlarda daha rahat, özgüvenli ve aktif bir yaşam sürebilir.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Yaygın anksiyete bozukluğu (YAB), en az altı ay boyunca süren, günlük yaşamın farklı alanlarına yayılan yoğun ve kontrolsüz endişe hali ile tanımlanır. Bu süreçte kişi, sağlık, iş, aile ya da gelecekle ilgili konularda sürekli kaygı duyar. Uyku bozuklukları, yorgunluk ve anksiyete bozukluğu kafada uyuşma gibi fiziksel hisler, yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir.

YAB’nin tedavisinde düzenli terapi, stres yönetimi teknikleri, gevşeme egzersizleri ve gerektiğinde ilaç tedavisi uygulanır.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu

Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), kişinin yaşadığı veya tanık olduğu ağır bir travma sonrasında ortaya çıkar. Savaş, doğal afetler, trafik kazaları, şiddet olayları veya istismar gibi deneyimler TSSB’ye yol açabilir.

Belirtileri arasında travmatik anının zihinde tekrar tekrar canlanması, kabuslar, uyku sorunları, tetikleyici durumlardan kaçınma ve aşırı irkilme tepkisi yer alır. Tedavide travma odaklı terapiler, EMDR yöntemi ve ilaç desteği oldukça etkilidir.

Obsesif Kompulsif Bozukluk

Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), kişiyi rahatsız eden tekrarlayıcı düşünceler (obsesyonlar) ve bu düşünceleri azaltmak amacıyla yapılan zorlayıcı davranışlar (kompulsiyonlar) ile karakterizedir. Sürekli el yıkama, kapıyı defalarca kontrol etme ya da simetri takıntısı OKB belirtilerine örnektir.

OKB, günlük yaşamı zorlaştırabilir ve sosyal ilişkileri olumsuz etkileyebilir. Bilişsel davranışçı terapi, maruz bırakma-tepki önleme teknikleri ve gerektiğinde ilaç tedavisi, OKB’nin yönetiminde yaygın olarak kullanılan yöntemlerdir.

Anksiyete bozuklukları, hayatın her alanında etkisini gösterebilen rahatsızlıklardır. Doğru destekle, bu bozuklukların etkileri azaltılabilir ve kişi günlük yaşamına daha sağlıklı bir şekilde devam edebilir.

Defnar Psikoloji, alanında uzman psikolog kadrosuyla panik bozukluk, sosyal fobi, yaygın anksiyete bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu ve obsesif kompulsif bozukluk gibi rahatsızlıkların tedavisinde size profesyonel bir yol haritası sunar. Kişiye özel terapi planları, bilimsel yaklaşımlar ve güvenli bir danışmanlık süreci ile yaşam kalitenizi artırmayı hedefler.

Psikolog ve psikoloji ile ilgiliyseniz, diğer makalelerimize de göz atabilirsiniz. Alanında uzman içeriklerimizle sizlere kapsamlı bilgi sunuyoruz.

Bipolar Bozukluk

Manipülasyon Ne Demektir?

Panik Atak İçin Psikolog mu Psikiyatri mi?

Defnar Logo
Telefon WhatsApp