ÇOCUKLARDA AYRILIK KAYGISI
Çocuklarda Ayrılık Kaygısı Nedir?
Amerikan Psikoloji Derneği (APA) Ayrılık Kaygısı Bozukluğu’nu tipik olarak çocukluk veya ergenlik döneminde ortaya çıkan bir anksiyete bozukluğu olarak tanımlar. Bu bozukluk, çoğu bebek ve küçük çocuğun yaşadığı ayrılık kaygısı ile aynı değildir. Ayrılık Kaygısı Bozukluğu, kişinin evinden veya ailesinden ayrılma korkusu içermesi bakımından benzer görünse de gelişimsel sürece uygun olmaması ve uzun süre devam etmesi yönüyle bebeklerde ve küçük çocuklarda görülen ayrılık kaygısından ayrışır.
Çocuklarda Ayrılık Kaygısı Tepkileri
Her çocuk dönem dönem korkular yaşar. Önemli birinin ayrılmasına gösterilen tepki genelde 6 aydan sonra görülür. Ayrılık kaygısı ortalama çocuk 8 aylıkken başlar. 0-3 yaş arasında bir çocuğun bakım veren kişilerden ayrılırken stres yaşaması gelişiminin bir parçasıdır ve normal kabul edilir. Çünkü bebek yanında olmayan, görmediği kişinin ortadan kaybolduğuna inanır. Anne bebek arasındaki ilişkinin yoğunluğuna bağlı olarak, ayrılık anında gösterilen tepki de fazla olur. 2.yaşın sonlarına doğru tepkinin yoğunluğu azalmaya başlar. Normal ayrılma kaygısı 18 aylık iken en yoğun haline ulaşır. 3 yaş civarında çocuğun ayrılmayı bilişsel olarak algılama kapasitesi gelişmiş ve bunun geçici olduğu fikri yerleşmiştir. Bununla beraber, çocuk sosyal ortamlara girdikçe ve bakım veren kişiler dışındaki insanlarla iletişim kurmayı öğrendikçe ayrılık kaygısının azalarak bitmesi beklenmektedir.
Çocuklarda Ayrılık Kaygısı Belirtileri
Anne-çocuk ilişkisinin farklı olduğu durumlarda ayrılma kaygısı daha erken ve yoğun olarak ortaya çıkabilir. Yabancılarla temasın az olduğu, annenin bebeğin bakımını tek başına üstlendiği ve kaygılı olduğu durumlarda bebek de annenin yokluğunu, ayrılığı tolere etmekte daha fazla zorlanır. Çocuk kendini yalnız, güvensiz hissettiğinde huzursuzlanır ve her türlü uyarıcı, rahatsız edici, (kalabalık, gürültü vs.) korkutucu olarak algılanabilir. Fakat çocuğunuz 4 yaş ve üzerindeyse, evden veya ebeveyninden ayrılırken yoğun bir korku, endişe yaşamaya devam ediyor ve günlük yaşamını olumsuz etkilemeye başlamışsa çocuğunuz ayrılık anksiyetesi yaşıyor olabilir. Ayrılık anksiyetesi; çocuğun evden ya da evde bağlandığı kişiden ayrılmaya bağlı olarak gelişim düzeyine göre beklenenden fazla ve yineleyici anksiyete duyması şeklinde tanımlanmaktadır.
Ayrılık anksiyetesi bozukluğu olan çocuklar bakım veren kişiden ayrılma durumu söz konusu olduğunda abartılı tepkiler gösterir; ağlar, titrer, huzursuzlaşır, bedensel yakınmaları ortaya çıkar, ebeveynine yapışır ve bırakmak istemez. Genellikle ailenin söylemleri çocukları rahatlatamaz. Bu sorunu yaşayan çocuklar; okula gitmekte zorlanır, karın ağrısı, kusma gibi şikayetleri olur, tek başlarına uyumak istemezler ve kendi başlarına hareket etme kapasiteleri de oldukça sınırlı olur. Bu tür sorunlar; aşırı koruyucu veya kaygı düzeyi yüksek ailelerde daha çok görülmektedir.
Ayrılık kaygısı gelişiminde etkili olan faktörler;
Çocukta ve anne-babada bağımlı kişilik yapısı
Aşırı koruyucu kollayıcı ebeveynler
Ailede ve çocukta fiziksel hastalık
Aile içi sorunlar ve ailede ölüm
Ailede/ çocukta ruhsal sorunlar
Yer-okul değişikliği
Kardeş doğumu
Travmatik yaşantılar
Okulda zorbalık
Ebeveynlere Öneriler
Ayrılık Kaygısını Azaltmak İçin;
Belirsizlikten kaçının. Çocuğunuza mutlaka yanından ayrılmadan önce nereye gideceğinizi ve ne zaman döneceğinizi söyleyin. O uyurken ya da oyun oynarken onun haberi olmadan evden çıkmayın.
Çocuğunuza döneceğiniz zamanı onun anlayacağı bir dilde belirtin. Saat kavramını bilmeyen bir çocuk için 3 saat sonra döneceğim oldukça belirsiz ve soyuttur. Açıklamanızın somut ve anlaşılır olduğundan emin olun.
Önce kısa sürelerle çocuk annenin gidip dönmesine alıştırılmalıdır. Bu süreçte çocuğun kendi evinde alışık olduğu bir yetişkinle kalıyor olması önemlidir.
Çocuğunuzun kaygısını anlağınızı gösterin. Çocuğunuza, kocaman oldun ağlama, çok ayıp demek yerine, kaygısını anladığınızı belirtin, geri döneceğinizi ve onu çok sevdiğinizi söyleyin.
Çocuğunuz ile kaliteli zaman geçirin, her fırsatta onunla oyun oynamaya gayret edin. Böylece çocuğunuzun sizinle olan ilişkisi ve güveni kuvvetlenecek, ayrılık kaygısını kontrol etmesi daha kolay hale gelecektir.
KAYNAKLAR
Öztürk, M. (2007). Anne-Baba ve Eğitimciler için Çocuk Psikiyatristi, Uçurtma Yayınları.
Kaya, M. M. (2021). Ayrılma kaygısı bozukluğu üzerine bir inceleme. Sosyal Bilimler Akademi Dergisi, 4 (2) , (ss:209-220)