Sağlıklı Sınırlar

Önsöz

İyileştiren Hikayeler Serisi’nin ikinci kitabı olan bu hikâye, aslında içimizde yıllardır yankılanan ama çoğu zaman kelimelere dökülmeyen bir ihtiyaca ses oluyor: Sınırlar.
Çocuklarla çalışırken her gün biraz daha anlıyorum ki, sınır koymak ne sadece “hayır” demeyi öğrenmekle başlar, ne de sadece kurallar koymakla tamamlanır. Sınırlar; sevgiyi, güveni, saygıyı ve özgürlüğü aynı potada eriten görünmez ama çok güçlü bir bağ gibi…

Bu kitabı yazarken zaman zaman kafam karıştı, “bu yeterince anlaşılır mı, bu sahne çocuk kalbine nasıl dokunur?” diye çokça düşündüm. Ama sonra her şeyin kalbini yeniden çocuklar bana hatırlattı. Onların gözlerinden, oyunlarından, sessizce verdikleri tepkilerden ilham aldım.

Klinikte karşılaştığım her küçük kalp, her minik hikâye, bu kitabın bir parçası oldu. Onlar sayesinde sınırların sadece bir çizgi değil; sevginin, anlayışın ve karşılıklı güvenin bir dili olduğunu fark ettim.

Kalbiyle dinleyen tüm ebeveynlere, sabırla büyüyen çocuklara ve kendi çocukluğuna sevgiyle bakan herkese…

Sınır çizmenin aslında uzaklaştırmak değil, yakınlaştırmak olduğunu anlayan tüm kalplere…
Sevgiyle…