Disleksi Nedir? - Defnar Psikoloji Kayseri Psikolog ve Pedagog Hizmetleri
Disleksi Nedir?

Disleksi Nedir?

Disleksi Nedir?

Disleksi, bireylerin okuma, yazma, heceleme ve dil ile ilgili becerilerinde güçlük yaşamasına neden olan nörogelişimsel bir öğrenme bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Bu durum zekâ düzeyi ile ilgili olmayıp, bireyin beyninin dili işleme biçimindeki farklılıklardan kaynaklanmaktadır. Disleksi, genellikle çocuklukta fark edilmekte ancak gerekli destek alınmadığında yetişkinlikte de etkilerini sürdürebilmektedir.
Disleksi olan bireyler, harfleri karıştırmakta, kelimeleri ters yazmakta ya da okurken zorlanmaktadır. Örneğin, “b” harfini “d” ile karıştırmakta ya da “elma” kelimesini “emla” olarak yazabilmektedir. Bu gibi durumlar hem akademik başarıyı hem de bireyin özgüvenini etkilemektedir. Dolayısıyla disleksi yalnızca eğitim süreciyle ilgili bir sorun değil, aynı zamanda bireyin sosyal yaşamını da etkileyen önemli bir konudur.
Disleksi, toplumda sıklıkla yanlış anlaşılmakta ve çoğu zaman “tembellik” ya da “ilgisizlik” ile karıştırılmaktadır. Ancak bu bireylerin öğrenme biçimleri farklıdır ve uygun yöntemlerle desteklendiklerinde başarılı olmaktadırlar. Bu noktada, disleksi yaşayan çocuklarda okul fobisi gelişme riski de artabilir; çünkü akademik zorluklar okul ortamında kaygıyı tetikleyebilir.

Disleksiye İlişkin İstatistikler

Disleksi, dünya genelinde oldukça yaygın bir öğrenme bozukluğu olarak görülmektedir. Araştırmalara göre, dünya genelindeki okul çağındaki çocukların yaklaşık %5 ila %10’u disleksi tanısı almaktadır. Türkiye'de ise bu oranın %8 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu da her 100 çocuktan 8’inin bu güçlükle mücadele ettiğini göstermektedir.
Ancak disleksi tanısı çoğu zaman geç konulmaktadır. Türkiye’de pek çok çocuk, okula başlayana kadar bu durumun farkına varılamamaktadır. Disleksinin geç fark edilmesi çocuğun akademik başarısını olumsuz etkilemekte, özgüven sorunlarına yol açmakta ve sosyal ilişkilerde zorluklar yaşanmasına neden olmaktadır. Bu noktada çocuklarda ayrılık kaygısı da göz ardı edilmemelidir; çünkü bu durum disleksili çocukların okula uyumunu daha da zorlaştırabilir.

Disleksi Belirtileri

Disleksi belirtileri her bireyde aynı şekilde görülmemekte, yaşa ve bireyin çevresel koşullarına göre değişiklik göstermektedir. Ancak genel olarak dikkat, dil, yön ve hafıza gibi becerilerde bazı belirgin güçlükler yaşanmaktadır.

Okul Öncesi Dönemde Belirtiler

Disleksi, okul öncesi dönemde de bazı ipuçları vermektedir. Bu dönemde:
• Konuşmaya geç başlanmaktadır.
• Kelimeleri öğrenmede gecikme yaşanmaktadır.
• Renk, şekil, harf ve sayı kavramlarında karışıklık görülmektedir.
• Kafiyeli oyunlara ve şarkılara ilgisizlik gözlemlenmektedir.
• Yönergeleri anlamada ve yerine getirmede zorlanma yaşanmaktadır.
Bu belirtiler, çocuğun okul hayatında yaşayacağı olası zorlukların erken habercisi olabilmektedir. Ailelerin bu işaretleri dikkate alması, çocuğun gelişimi için çok önemlidir. Özellikle bu dönemde uygulanan gelişimsel oyun terapisi, disleksili çocukların dikkat ve öğrenme süreçlerine katkı sağlayabilir.

İlkokul Çağında Belirtiler

Okula başlamak, disleksinin belirtilerinin daha belirgin hale geldiği bir dönem olmaktadır. Bu dönemde:
• Harf ve kelimeleri tanıma süresi uzamaktadır.
• Okurken satır atlama veya kelime atlama yaşanmaktadır.
• Yazarken kelimelerin harf sırası karışmaktadır (örneğin “masa” yerine “sama”).
• Öğrenme süreci yavaş ilerlemektedir.
• Yazım hataları sık görülmektedir.
Öğretmenlerin bu belirtileri fark edip aileyi bilgilendirmesi, müdahale sürecini hızlandırmakta ve çocuğun eğitim sürecini daha verimli hale getirmektedir.

Yetişkinlikte Belirtiler

Disleksi sadece çocuklukta görülmemekte, birçok birey disleksi ile yetişkinlikte de mücadele etmektedir. Ancak bu bireyler genellikle erken dönemde tanı almadıkları için, yıllarca zorluk yaşamaktadır.
Yetişkinlikte disleksi belirtileri arasında:
• Okurken anlam bütünlüğünü kaçırma
• Uzun metinleri takip etmede zorluk
• Yazarken harf ya da kelime atlama
• Sunum ve konuşmalarda kelime bulmakta zorlanma
• Harf karıştırma ve yazım hataları
Yetişkin disleksi çoğu zaman “dalgınlık”, “unutkanlık” ya da “ilgisizlik” ile karıştırılmaktadır. Oysa bu bireylerin uygun destekle iş ve sosyal yaşamda başarılı olma potansiyeli yüksek olmaktadır.

Disleksi Nedenleri

Disleksi, temel olarak genetik ve nörolojik kökenli bir durum olarak kabul edilmektedir. Ailesinde disleksi öyküsü bulunan bireylerde disleksi görülme riski artmaktadır. Bu nedenle disleksi kalıtsal özellik gösterebilmektedir.
Beyin görüntüleme çalışmalarında, disleksi olan bireylerin beyinlerinin dil işleme alanlarında farklılıklar olduğu tespit edilmiştir. Bu bireylerin bilgiyi alma, yorumlama ve aktarma yolları farklı çalışmaktadır. Özellikle sol yarımküre ile ilgili işlevlerde yavaşlama olduğu gözlemlenmektedir.
Bunun dışında doğum öncesi veya sonrası bazı risk faktörleri de disleksi gelişiminde etkili olabilmektedir:
• Gebelikte yaşanan komplikasyonlar
• Erken doğum
• Düşük doğum ağırlığı
• Oksijen yetersizliği
Ayrıca toplumda disleksiye dair bazı yanlış inanışlar bulunmaktadır. Bunlar arasında en yaygını, disleksinin “tembellik” ya da “zeka geriliği” ile karıştırılmasıdır. Oysa disleksi, bireyin isteğine bağlı gelişmeyen, nörolojik temelli bir durum olmaktadır.

Disleksi Tanı ve Testleri

Disleksi tanısı, alanında uzman kişiler tarafından konulmaktadır. Bu uzmanlar arasında psikologlar, özel eğitim uzmanları, çocuk nörologları ve çocuk gelişimcileri yer almaktadır. Tanı sürecinde çocuğun dil becerileri, dikkat seviyesi, görsel-işitsel algı düzeyi ve motor becerileri değerlendirilmekte, standardize edilmiş testler uygulanmaktadır.
Ayrıca aile ve öğretmen gözlemleri de tanı sürecinin önemli bir parçası olmaktadır. Çocuğun sınıf içindeki performansı, evdeki davranışları ve gelişim öyküsü bir bütün olarak ele alınmaktadır.
Tanının doğru ve zamanında konması, eğitim sürecinin sağlıklı yürütülebilmesi açısından kritik öneme sahiptir.

Disleksi Tedavi ve Destek Yöntemleri

Disleksi, ilaçla tedavi edilen bir hastalık değil, müdahale programları ile desteklenen bir öğrenme güçlüğü olmaktadır. Bu nedenle bireyin ihtiyaçlarına göre planlanan eğitim programlarıyla desteklenmesi gerekmektedir.

Çocuklarda Disleksi Tedavisi

• Bireyselleştirilmiş eğitim programları uygulanmaktadır.
• Görsel, işitsel ve dokunsal öğrenme yöntemleri kullanılmaktadır.
• Oyun temelli öğrenme teknikleriyle dikkat ve motivasyon artırılmaktadır.
• Aile desteği, çocuğun gelişiminde büyük rol oynamaktadır.
Bu süreçte uygulanan oyun terapisi, çocukların öğrenme süreçlerine daha olumlu yaklaşmalarını sağlamakta ve özgüvenlerini artırmaktadır.
Düzenli çalışma alışkanlıkları, sabır ve sevgi dolu bir yaklaşım, çocuğun gelişimini olumlu etkilemektedir.

Yetişkinlerde Disleksi Tedavisi

• Okuma-yazma destek programları uygulanmaktadır.
• Teknolojik araçlar (metin okuma programları, sesli kitaplar) kullanılmaktadır.
• Mesleki danışmanlık ile kariyer gelişimi desteklenmektedir.
• Psikolojik destek, özgüven sorunlarının aşılmasında etkili olmaktadır.
Yetişkinlikte tanı almış bireylerin, yaşadıkları zorlukları kabullenmeleri ve uygun yöntemlerle baş etmeleri sağlanmaktadır.

Disleksi Türleri

Disleksi tek tip bir durum değildir. Farklı türleri bulunmaktadır ve her biri farklı belirtilerle kendini göstermektedir.
Fonolojik Disleksi: Kelimeleri heceleyerek okuma ve yazma becerisinde zorlanılmaktadır.
Yüzeysel Disleksi: Görsel belleğe dayalı kelimeler zor öğrenilmektedir.
Derin Disleksi: Kelimelerin anlamlarını karıştırma, benzer anlamlı kelimelerle değiştirme gibi belirtiler görülmektedir.
Disleksi bazen dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu veya görme problemleriyle karıştırılmaktadır. Bu nedenle doğru değerlendirme yapılması gerekmektedir.

 Disleksi hakkında daha fazla bilgi almak ve randevu oluşturmak için TIKLAYINIZ.

Telefon WhatsApp